25. Dönem Milletvekilliği için aday adayları bir bir ortaya çıkıyor.

Kimileri, kamuoyunun yakından tanıdığı isimler.

Kimilerini siyaset arenasına genç yaşta girse de kamuoyu pek bilmiyor.

Ortaya çıkan çok sayıda aday adayı var, hatta bazıları meslektaşlarımın yakıştırması ile 'kadrolu aday adayı' görüntüsünde.

Her seçimde ortaya çıkıyorlar.

Belediye başkanlığı, milletvekilliği, oda ya da birlik başkanlığı gibi seçimle iş başına gelinebilecek makamlar için her platformda aday adayları.

Bu yüzden de gazeteciler bu gibileri 'kadrolu' yakıştırması yapıyor.

Dertleri başka tabi: Ya bulundukları kamu görevindeki makamlarını daha yukarıya taşımak ya da yaptıkları müteahhitlik hizmetlerindeki kazançlarını artırmak gayretindeler.

Allah, herkesin gönlüne göre versin.

**

Siyasete yeni isimler de geliyor. 

Efendi, kişilikli, kaliteli isimler... Seçmenin siyasete olan ilgisinin artması da zaten bu yeni isimler sayesinde oluyor.

İşte bu isimlerden bir tanesi de Ali Özdemir. 

ALMİR İnşaat'ın sahibi. Özdemir, AK Parti'den aday adayı olacağını açıkladı ve başvurusunu da bugünlerde yapması bekleniyor.

Kendisi ile iki defa işyerinde sohbet etme imkanı buldum.

İlkinde tanışma faslı vardı, kendisini tanıma şansını yakaladım. Sorduğum tüm sorulara samimiyetle cevap verdi. Diklenmedi, büyüklenmedi... İçten, samimi cevaplar verdi... Konuşması, davranışı ile ben de olumlu sinyaller verdi.

İkincisinde de siyasi ağırlıklı sohbet ettik.

Biraz uzunca oldu. , bu ikinci sohbet... Siyasete gireceğini, siyasete girişinin ise hizmet amaçlı olacağını anlattı. "Ben siyasete daha okul yıllarında başladım. MGV'dediydim" dedi. Zaten, bugün ülkenin yönetiminde söz sahibi olanların bir çoğu da gençliğinde siyasete atılan isimler değil mi? Özdemir de, uzunca bir süre siyasetin dışında kalsa da, aslında gönül bağını hiç koparmamış.

İzlenimlerim şöyle oldu: Makam, mevki peşinde değil. Şan şöhret peşinde değil. AK Parti davasına inanmış, onu özümsemiş. İfadesinde de zaten bunu vurguluyor:

"2002'de iktidara gelen AK Parti, ülkenin ufkunu açtı. AK Parti ile ülkede kalkınma ve büyüme hamlesi başladı. Bu da benim siyasete artık aktif olarak girmem gerektiği konusunu zirveye taşıdı. Türkiye, AK Parti iktidarı ile birlikte huzura kavuştu. Siyasi alanda sağlanan istikrarla birlikte de ekonominin daha güvenilir bir hale geldi."

Peki Ali Özdemir, neden AK Parti'de siyaset yapmayı tercih etti?

Soruyu sorduk. Cevabı da kendisi verdi. Aslında cevap bilinen ve beklenen bir cevap gibiydi ama " AK Parti, ülkemizin ve hatta dünyanın değişik konularında çözüm bekleyen sorunlarına çözüm üretebilecek yegane partidir" ifadesi de ileri görüşlüğün bir işareti oldu.

Özdemir ile sohbetimizde Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Davutoğlu, AK Parti'nin genel siyaseti, ülkenin durumu, siyaseten beklentiler, Kahramanmaraş'ın sorunları, ülkenin sorunları, yapılması gerekenler gibi konuları uzun uzun konuştuk.

Bir gazeteci kardeşimiz de yanımızdaydı. O da kendinde 'cevap bekleyen sorular' yöneltti. Özdemir ona da içten ve samimi cevaplar verdi.

**

 Özdemir aday gösterilir mi, gösterilmez mi? Aday gösterilirse kaçıncı sırada aday gösterilir? Bu soruların cevabını elbette partinin üst düzey kurmayları verecek.

Geleceğin mutlak sahibi, Yaradan'dır. O ne isterse o olur. 'Ol' buyurur olur.

Benim düşüncem şu:

Ali Özdemir gibi isimler mutlaka siyasetin içerisinde aktif rol almalıdır.

Vekil de olursa hizmet eder. Edeceği kanaatine de sahibim. 'Hizmet edeceğim' diyerek TBMM'ye giden ve 4 yıl da bir kaç fotoğraf karesinde görünmekten başka bir işe yaramayan vekilleri biliyoruz. Kamuoyunun adını bile hatırlamadığı çok sayıda milletvekilimiz oldu. Kim ne yaptı? Kim ne hizmeti getirdi? Kim ne getiremedi? Biliniyor tabi.

Ömrünün 5-6 yılı dışındaki tüm zamanını bu kentin havasını soluyarak, bu kentin yollarını aşındırarak, bu kentin insanları ile haşır neşir olarak, bu kentin esnafı ile sanatkarı ile diyalog içerisinde geçiren isimler, gerçek anlamda 'içimizden biridir'. İşte Ali Özdemir de bu özellik te fazlasıyla var. Yani yerel tabirle 'essahtan bizden biri!.