Adam olmak denildiği zaman bazıları şunu anlıyor: Çocuk doğar büyür, askere gider gelir adam olur!

Bazıları da şunu anlıyor: Çocuk dünyaya gelir, ilkokula zar zor gider, esnafın yanında çırak olur, kalfa olur, askere gider gelir, usta olur iş yeri açar altına da bir araba çekince adam olunur sanıyor!

Bir kısım insanımız ise: Çocuk doğar, anaokulu, ilkokul, ortaokul, lise, Üniversite, yurt dışında dil eğitimi, vatani görevini de yapınca tahsilli bir adam demektir…

Adam olmak denildiğinde: bir kısım insanımız ise, bir yere vali, belediye başkanı, müdür, kaymakam vs. olduğu zaman adam oldu demektir,” öyle sanıyor…

Bir kısım insanımız ise adamın tarifini: Evi var mı? , arabası var mı? İş yeri var mı? İşte o bir adam, diyor…

Bir de sonradan görme dinden dönmeler var: Allah dilemiş bir mal sahibi olmuş siz yanına vardığınız zaman, bir eli cebinde bir yeri karıştırken, diğer elini size lütfen uzatır, yüzünüze bile bakmaz, giderken, yerinden kalmaz! : İşte bunları adam sananlar var…

Oysa bunların hiç biri ile adam olunmaz!

Kahramanmaraş’ta kaç tane adam var dersiniz?

Şöyle bana adam gibi adamı sayabilir misiniz?

Durun ben size adam gibi adamdan birkaç örnek vereyim, çevrenize bakın bakalım böyle kaç tane adam var!

Birinci örnek: Zengin fakir- makamlı, amele demez, herkese güler yüzler hoş geldin der, ayakta karşılar, kapıya kadar yolcu eder!

İkinci örnek: Yarım ağız, aç mısınız? Tok muyuz? Diye sormaz, evinde veya iş yerinde ne gibi imkân varsa önünüze koyar ve ilave eder: “ yerseniz şanım artar, yemezseniz malım artar” diyerek güler yüzle ikramlarda bulunur…

Üçüncü örnek: makamına veya iş yerine gelen misafirini aracı yoksa iş yerine evine, kaldığı otele kadar kendi imkânları ile veya bir taksi çağırarak misafirini gönderinken, taksi parasında peşin olarak ödeyen adam gibi adam…

Dördüncü örnek: Allah bize bir servet verdi, bunda fakir, fukaranın hakkı var diyerek çalışanına, fakirine, fukarasına baktığı gibi sosyal sorumluluk meselesini göz önüne alarak ilinin, memleketin meselelerine duyarlılık göstererek bağış yapan kişi adam gibi adamdır…

Beşinci örnek: İki kişi kavgalı olduğunda, bir ağabeylik yaparak ikisini bir araya getirip barıştıran, bunu yaparken, bazen haksız olup da haksızlığına razı olmayan kişiyi, gerek ağalı ile gerek yiğitli ile susturmasını bilen kişi adam gibi adamdır…

Altıncı örnek: Adam gibi adam, makam sahibi iken de adam gibi adamdır, makamdan düşüp boz bir adam olduğu zaman da adam gibi bir adamdır… Çünkü o gücünü makamdan değil kendi özünden almaktadır…

Son örnek: Bey, fakirleşmiş, evinde ekmek kalmamış, çarşıya çıkmaya utanıyor, bağından üzüm kesmiş, bir eşeğe yüklemiş oğluna demiş ki: bunu götür pazara sat ekmek al gel diye oğluna vermiş…

Oğlu Pazara geldiğinde: Vatandaş , “ Sen ban oğlu değilmişsin? Yeni beyin oğlu değil misin demeleri üzerine üzümü bedava dağıtmış… Eve dönerken, ekmek alamadım babam kızacak diye söylenerek bağa gelmiş…

Baba sormuş ne yaptın? , oğlan sıkıla ıkıla ; “ Baba beni tanıdılar hepsini bedava dağıtmım! “ demesi üzerine, eşeği niye vermedin diye kızmış…

İşte ağalık bu, bağlik bu adam gibi adam olmak bu! Ama bugün kaç tana adam gibi adam var bunu da siz bulun…

Birçok örnek vermek mümkün ama adam gibi adam bulmak çok zor…

Son söz: Birde adam gibi görülen adam olmayan, kahpeler var ki, bunlar hep sizin yüzünüze gülerler, sonra sırtınızdan bıçaklarlar…

Yüzüne güldüğünü gördüğün zaman , adam sanırsın, tipine bakınca adam sanırsın ama bunlar hiçbir z aman adam olamazlar, mal sahibi olabilir, zengin olabilir ama hiçbir zaman adam olamazlar…

Hayırlı ramazanlar…